Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub
<p>Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi sosyal bilimler ile ilgili çalışmalara katkıda bulunmayı hedefleyen özgün araştırma ve derleme makalelerinin yayımlandığı hakemli ve ulusal bir dergidir. Dergi Mayıs ayında ve Eylül ayında olmak üzere yılda iki kez yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanmak üzere gönderilen makale ve çalışmalar Türkçe dilinde yazılabilir. Dergiye gönderilen makalelerin daha önce başka bir dergide yayımlanmamış veya yayımlanmak üzere gönderilmemiş olması gerekmektedir. Makale veya çalışmaların dergide yayımlanabilmesi için hakemler tarafından olumlu rapor verilmesi gerekir. Yazarlar, yayımlanmak üzere kabul edilen makalelerinin yayım haklarını Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi'ne devrini kabul etmiş sayılırlar.</p> <p> </p> <p><strong>ISSN: <a href="https://ekygm.gov.tr/Issn/Issn/Preview/35818" target="_blank" rel="noopener">2980-2083</a></strong></p>Buse Dinçertr-TRÇağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi2980-2083ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ DEĞER ANLAYIŞLARININ ANALİZİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/21
<p>Çalışmada Konya ilinin Selçuklu ilçesinde 152 öğretmen üzerinde mesleki değer ölçeği uygulanmıştır. Yapılan çalışma, öğretmenlerin mesleki değerlerinin cinsiyet, eğitim kademesi, hizmet içi eğitim alma durumu ve hizmet yılları gibi değişkenlerle ilişkisini incelemektedir. Araştırma sonuçlarına göre, bu değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar tespit edilmemiştir. Özellikle cinsiyet açısından hem kadın hem de erkek öğretmenler arasında mesleki değerler bakımından belirgin bir farklılık gözlenmemiştir. Hizmet içi eğitim alan ve almayan öğretmenler arasında yapılan karşılaştırmada, eğitim almış öğretmenlerin değerleri biraz daha yüksek çıkmış olsa da bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bu bulgu, hizmet içi eğitimin öğretmenlerin profesyonel değerler üzerinde belirgin bir etkisi olmadığını düşündürebilir ayrıca öğretmenlerin mesleki kariyer süreleri ile mesleki değerler arasında da anlamlı bir ilişki bulunamamıştır, bu ise deneyimin bu değerler üzerinde beklenen etkisini sorgulamaktadır. Öğretmenlerin mesleki değerlerinin geniş bir yelpazede sabit kaldığını ve cinsiyet, eğitim kademesi, hizmet içi eğitim durumu veya hizmet yıllarından bağımsız olarak benzer olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, eğitim politikaları ve öğretmen yetiştirme programlarının tasarımında dikkate alınmalıdır.</p>Sedat AdigüzelRecep Tanağardı
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-31216171ÖĞRETMENLERİN DİJİTAL ORTAMLARDA ETİK YAKLAŞIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/23
<p>Çalışma, öğretmenlerin dijital etik tutumlarını cinsiyet, eğitim düzeyi, okulların teknolojik imkanları ve dijital teknoloji kullanım sıklığına göre analiz etmeyi amaçlamıştır. Sonuçlar belirtilen faktörlerin öğretmenlerin dijital etik tutumları üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığını göstermiştir. Özellikle, cinsiyet ve eğitim düzeyi arasında dijital etik puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Benzer şekilde, teknolojik imkanların genişliği ve dijital teknolojilerin kullanım sıklığı da öğretmenlerin dijital etik algıları üzerinde belirgin bir etkiye sahip değildir. Bulgular, öğretmenlerin dijital etik konusunda geniş çapta homojen bir tutuma sahip olduğunu düşündürmektedir. Literatürde öne sürülen ve teknolojik erişimin dijital etik üzerinde önemli bir rol oynadığını belirten önceki çalışmalarla çelişiyor gibi görünse de dijital etik eğitiminin öğretmenler arasında daha standardize edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Eğitim politikaları ve öğretmen eğitimi programlarının, bu homojenliği göz önünde bulundurarak dijital etik eğitimini tüm öğretmenler için uygun ve kapsayıcı bir şekilde tasarlaması önerilmektedir. Öğretmenlerin dijital etik tutumları üzerine yapılan bu çalışma, eğitimcilerin teknolojiyi etik bir perspektiften değerlendirme konusunda genel olarak benzer düşüncelere sahip olduğunu ve demografik faktörlerin bu algıları önemli ölçüde etkilemediğini ortaya koymuştur. Öğretmen eğitiminde dijital etik öğretim yaklaşımlarının gözden geçirilmesini gerektirebilir.</p>Özlem köylüMerve Köstekci
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-31214960OKUL YÖNETİCİLERİNİN DUYGUSAL EMEK PERFORMANSININ DEMOGRAFİK FAKTÖRLERE GÖRE İNCELENMESİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/22
<p>Çalışma kapsamında Konya’nın Karatay ilçesinde 153 okul yöneticisi üzerinde anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmanın amacı okul yöneticilerinin duygusal emeklerinin demografik özellikleriyle kıyaslanmasıdır. Araştırmamızda öğretim yöneticilerinin duygusal emek düzeylerini cinsiyet, eğitim düzeyi ve okul türüne göre inceledik. Bulunan sonuçlar, erkek yöneticilerin kadınlara göre daha yüksek duygusal emek düzeylerine sahip olduğunu gösterse de bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Literatür, genellikle kadınların duygusal emek alanında daha aktif olduğunu belirtirken çalışmamızdaki bu farkın sektörel veya kültürel özelliklerle ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Eğitim düzeyi açısından, lisans mezunları ile yüksek lisans mezunları arasında duygusal emek açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu sonuç, eğitim düzeyinin duygusal emeği doğrudan etkilemediğini göstermektedir, bu durum literatürdeki bulgularla paralellik gösterir. Öte yandan, okul türüne göre duygusal emek düzeylerinde özel okul ve devlet okulu yöneticileri arasında da anlamlı bir fark tespit edilmemiştir, bu da okul türünün duygusal emek üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olmadığını göstermektedir. Bulgular, duygusal emek üzerindeki çeşitli faktörlerin etkilerini daha iyi anlamak için daha detaylı araştırmalar yapılması gerektiğini göstermektedir. Yapılan çalışma, duygusal emeğin yönetim pratiğindeki rolünü ve önemini ortaya koyarken, yöneticilerin bu yükü nasıl deneyimlediklerine dair derinlemesine bir bakış sunmaktadır.</p>idil tanağardıKeziban Güngör
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-31213848SINIF ÖĞRETMENLERİNİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN TESPİT EDİLMESİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/20
<p>Çalışma, Diyarbakır ilinde görev yapan 194 sınıf öğretmeninin cinsiyet dağılımını ve psikolojik dayanıklılık seviyelerini analiz etmektedir. Araştırma örneklemini oluşturan katılımcıların %66,5'i (129 kişi) kadın, %33,5'i (65 kişi) ise erkek öğretmendir. Araştırma, ilişkisel tarama yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiş ve veriler, SPSS 22.0 programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Analiz sürecinde, verilerin normal dağılım gösterip göstermediği, basıklık ve çarpıklık değerleri ile incelenmiştir. Çalışmanın bulguları, cinsiyete göre psikolojik dayanıklılık düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Kadın öğretmenlerin psikolojik dayanıklılık ortalaması erkeklerden yüksek olmasına rağmen, bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir ayrıca yaş gruplarına göre yapılan analizde, yaş ilerledikçe psikolojik dayanıklılığın arttığı gözlemlenmiş, ancak bu artışın da istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. Öğretmenlerin çalışma sürelerine göre psikolojik dayanıklılık seviyeleri incelendiğinde, daha uzun süre öğretmenlik yapan bireylerin psikolojik dayanıklılık düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiş ve bu bulgu istatistiksel olarak anlamlıdır. Profesyonel gelişim programlarına katılım sıklığı ile psikolojik dayanıklılık arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır, fakat bu ilişki istatistiksel açıdan anlamlı değildir. Sonuçlar, öğretmenlerin psikolojik dayanıklılığını etkileyen faktörler hakkında önemli bilgiler sunmakta ve eğitim politikaları ile öğretmen destek programlarının geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.</p>Göknur Acar
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-31212637ÖĞRETMENLERİN MESLEK ETİK ALGILARININ İNCELENMESİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/18
<p>Araştırma Antalya ili Döşemealtı ilçesinde görev yapan 180 öğretmen üzerinde gerçekleşmiştir. Yapılan çalışma, öğretmenlerin meslek etiği algılarının cinsiyet, yaş, mesleki kıdem ve eğitim seviyesi gibi değişkenler açısından farklılıklarını incelemektedir. Araştırma sonuçlarına göre, kadın öğretmenlerin meslek etiği algısı, erkek öğretmenlere göre istatistiksel olarak daha yüksek çıkmıştır. Bu bulgu, kadınların genel olarak yüksek etik standartlara sahip olduğunu ve etik karar verme süreçlerinde daha dikkatli davrandığını gösteren literatürle uyumludur. Yaş grupları arasında ise meslek etiği algısında anlamlı bir fark bulunmamıştır, bu da yaşın öğretmenlerin etik algısı üzerinde belirleyici bir rol oynamadığına işaret etmektedir. Öte yandan, mesleki kıdem süresi arttıkça öğretmenlerin meslek etiği algısının da arttığı gözlenmiştir. Sonuç, deneyimin etik algı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu ve öğretmenlerin zamanla daha karmaşık etik karar verme yeteneklerinin geliştiğini ortaya koymaktadır. Eğitim seviyesi açısından, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğretmenler arasında meslek etiği algısında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Bu bulgu, daha yüksek eğitim düzeylerinin öğretmenlerin etik algıları üzerinde anlamlı bir fark yaratmadığını düşündürmektedir. Çalışmanın sonuçları, öğretmenlerin meslek etiği algılarını etkileyen değişkenlerin daha detaylı incelenmesi gerektiğini göstermektedir. Özellikle eğitim seviyesi ve yaş gibi faktörlerin etik algı üzerindeki etkileri, farklı coğrafyalarda ve kültürel kontekstlerde yapılan benzer çalışmalarla karşılaştırılarak genel geçerliğinin ve varyasyonlarının daha iyi anlaşılması mümkün olabilir.</p>Beyhan GüvenSelda Saydam
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-31211625OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN KAPSAYICI EĞİTİME YÖNELİK ÖĞRETMEN TUTUMLARININ VE ÖZ YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
https://uygulamalibilimler.com/index.php/pub/article/view/19
<p>Çalışmada, öğretmenlerin kapsayıcı eğitime yönelik tutumları ve özyeterlilik düzeyleri, çeşitli demografik faktörler (yaş, mesleki deneyim, eğitim seviyesi, istihdam durumu ve kapsayıcı eğitim alma durumu) bağlamında incelenmiştir. Bulgular, genç öğretmenlerin özyeterlilik düzeylerinin daha düşük olduğunu ve yaş ile mesleki deneyim arttıkça özyeterlilik düzeylerinin yükseldiğini göstermektedir. Bu durum, öğretmenlerin deneyim kazandıkça kendilerine olan güvenlerinin arttığını ve bu da öğretim stratejileri ile sınıf yönetiminde kendilerini daha yetkin hissetmelerine yol açtığını düşündürmektedir. Eğitim seviyesi açısından, lisans ve yüksek lisans derecesine sahip öğretmenler arasında kapsayıcı eğitime yönelik tutumlar ve özyeterlilik puanları arasında önemli bir fark bulunmamaktadır, bu da özyeterliliğin sadece akademik dereceyle değil, sürekli mesleki gelişimle de şekillenebileceğini işaret etmektedir. İstihdam durumu, öğretmenlerin tutumları ve özyeterlilik düzeyleri üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir; sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin özyeterlilik düzeyleri kadrolu meslektaşlarına göre daha yüksektir. İş güvencesinin öğretmenlerin kendilerini nasıl algıladıkları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğini gösterir ayrıca kapsayıcı eğitim almış öğretmenlerin, bu eğitim türünün zorlukları konusunda daha fazla farkındalık sahibi olmaları nedeniyle özyeterlilik puanlarının beklenenden düşük çıkması, kapsayıcı eğitim programlarının öğretmenler üzerindeki etkilerini yeniden değerlendirmemiz gerektiğini öne sürmektedir. Çalışma, öğretmenlerin kapsayıcı eğitim pratiklerine yaklaşımlarını şekillendirmede çeşitli faktörlerin rolünü aydınlatmakta ve eğitim politikalarının bu bilgiler ışığında nasıl şekillendirilebileceği konusunda önemli görüşler sunmaktadır.</p>Tuğçe Şenay
Telif Hakkı (c) 2024 Çağdaş Uygulamalı Bilimler Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-05-312024-05-3121115